Rahim içi gelişme geriliği, beklenen bebek ağırlığının, annenin gebelik yaşına göre olması gerekenden küçük olmasıdır. Tüm gebeliklerin % 3-10’nda görülür. Ancak bu olguların % 70’de bebekler konstitusyonel olarak küçüktür. (SGA: Gebelik yaşına göre küçük bebekler)
Bu olay patolojik değildir. Genellikle annenin ve babanın boyu, kilosu, ırk, etnik köken, bebeğin cinsiyeti bebeğin küçük olmasının sebebi olabilir.
IUGR iki şekilde izlenir:
IUGR tanısında en önemli faktör gebelik yaşının doğru olarak hesaplanmasıdır. Bunun içinde hastanın son adet tarihinin doğru olarak bilinmesi, gebeliğin erken dönemlerinden itibaren yapılan ultrasonografi ölçümlerinin olması ve bunlarda bebeğin baş, uyluk ve karın çevresi ölçümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu ölçümlerin olması gerekenden 2 hafta geride olması IUGR tanısını güçlendirir. Takiplerde bu gelişme geriliği artarak devam ediyorsa tanı büyük olasılıkla kesinleşir.
Ultrasonografide amniyon sıvı miktarı ve halk arasında renkli ultrason olarak bilinen Doppler akım hızı değerlendirilmeler de tanıyı destekleyen önemli parametrelerdir. IUGR’de amniyon sıvı miktarı azalır. Anne ile bebek arasındaki kan akımının sağlık derecesini gösteren doppler ölçümünde de bozulma izlenebilir.
IUGR pek çok olguda önlenemez. Ancak yinede kontrol edilebilecek faktörlere dikkat etmek faydalıdır.
Sigara ve alkolün bırakılması, dengeli ve düzenli beslenerek enerji desteği sağlanması, enfeksiyon varsa tedavi edilmesi, yatak istirahati sağlanması gibi. Düşük doz aspirinin bazı olgularda fayda sağladığı düşünülmektedir.
Hastalar haftada bir takipte olmalıdır. Ultrasonda bebeğin ölçümleri alınmalı (2 haftada bir), amniyon mayi ölçülmeli ( haftada 2 kez ), doppler kan akımına bakılmalı ve NST (Non Stress Test) yapılmalıdır.
Bebeğin kalp atımlarının bozulması, 2-3 hafta süre ile büyümesinin duraklaması, amniyon mayinin ciddi düzeyde azalması, doppler kan akımının bozulması durumunda bebek ciddi tehlike altındadır. Böyle bir durumda yeniden değerlendirme yapılarak gebeliğin sonlandırılmasının bebek için yaşam şansını yükseltip yükseltemeyeceği incelenir ve doğum kararı alınabilir. Doğum şekli olarakta sıklıkla sezaryen yöntemi tercih edilir.