Amniyon sıvısı, bebeği hamilelik süresince koruyan, gelişimini sağlayan amniyon zarının içindeki dinamik bir oluşumdur. Bu sıvı hamilelik ve bebeğin gelişimi açısından son derece önemlidir. Bebeğin etrafını çeviren zara amniyon zarı denir. Bebeğin suyu, bebeği dış etkenlere karşı korumasının yanı sıra kas ve sinir sistemi başta olmak üzere pek çok organ sisteminin gelişiminde rol oynar. Bebeğin suyunun gelmesi, rahmin hızlı büyümesi, karında rahatsızlık gerginlik ve rahim kasılmalarından kaynaklanabilir.
Bebeğin suyunun oluşumunda annenin, plasentanın ve bebeğin katkısı vardır. Temel kaynağı bebeğin akciğerleri ve böbrekleridir. Amniyon mayi bebek tarafından yutulur ve cildinden emilir. Bebeğin idrarı ise amniyon sıvısının ana kaynağıdır. Amniyon mayi her 24 saatte bir tamamen yenilenmektedir.
Bebeğin suyunun miktarı gebeliğin haftasına göre değişmekle birlikte normali 2 litredir. Gebeliğin son dönemlerinde yarım litre sıvı bebeği çevreliyorsa normal kabul edilir.
Amniyon sıvısının 2 litreden fazla olması durumunda polihidramniyosdan bahsedilir. Ultrasonografik olarak 4 kadrandan ölçülen amniyon sıvı indeksi (ASI) 24 cm.’den fazla tek cepte 8 cm’den fazla olan olgular polihidramniyosdur. Olguların 2/3’ünün sebebi bilinmemektedir. Geriye kalanların en sık sebebi ise aşağıda sıralanmıştır.
Fazla olan sıvı rahmin fazla gerilmesine ve zarların erken açılması ile erken doğum eylemine neden olabilir. Polihidramniyos aynı zamanda bebekte sakatlıklarla beraber olabileceği içinde önemlidir. Zarların ani açılımı ile suyun boşalması plasentanın zamanından önce ayrılmasına (ablasiyo plasenta) ve kordon sarkmasına neden olabilir. Kordon sarkması bebek açısından son derece tehlikeli bir durumdur.
Bebeğin suyunun (Amniyon sıvısının) 500 mL altında olması oligohidramniyos olarak tanımlanır. Sonografik olarak 4 kadran ölçümünün 5cm.’in altında olması da tanısaldır. Hamilelerin % 4’ünde görülür.
Genelde amniyon mayi üretimini bozan ya da engelleyen durumlar altta yatan nedenlerdir.
Azalmış sıvı, bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ( ayak deformiteleri, fetusa amniyon yapışması vb. ). Ayrıca uzun süren oligohidramniyos akciğer gelişimini engeller. (Potter sendromu, akciğer hipoplazisi) Hareket edecek alan daraldığı için bebek hareketlerinde de azalma olur. Kordon sıkışması ve bebeğe giden kan akımında azalma ve bebek ölümü görülebilir.
Bebeğin suyunun azalması klinik olarak bulgu vermez. Ancak su gelme öyküsü varsa bu değerlidir. Gerçekte tanı ultrasonografi ile amniyon mayi ölçümü ile konur. Ölçülen 4 kadranda amniyon sıvı miktarının 5 cm.’den az olması veya en geniş amniyon sıvı cebinin 1 cm.’den kısa olması ile tanı konur.